Birçok insan kendi işini kurmayı hayal ediyor ama çok azı bunu başarabiliyor. Gün geçtikçe daha çok insan kendi işini kurmayı hayal etse de, sadece üçte biri bunu gerçekten yapabiliyor. Nedeni mi? Çünkü korkuları var ve bu korkulardan nasıl kurtulacaklarını bilmiyorlar. Ancak korkular kısa ömürlüdür ve sıklıkla da güç ve başarı arzusu gibi duygular ile yer değiştirirler.
Girişimcilik dünyasına atlamaktan mı korkuyorsunuz? İşte sizler için, korkuyla beslenen kavram yanılgılarınızın ötesine nasıl geçeceğiniz konusunda bazı ipuçları:
1- Zamanın ve Başarının Gelmediğini Düşünüyorsunuz
İnsanlar çoğu zaman başarının en doğru işi kurmakla geleceğini düşünmektedir. Bu düşünce bir işletmenin başarısının, girişimcinin beceri ve deneyiminden değil, yalnızca üründen veya hizmetten kaynaklandığını varsaymaktadır. Bu ruh hali sizleri, ortaya çıkan tüm iş fırsatları için neyin yanlış olduğu konusunda sonsuza kadar düşündürecek ve fırsatları kaçırmanıza sebep olacaktır.
>>>Usta bir girişimci ise, başarıyı ortaya koyan asıl nedenin kendi olduğunu bilmektedir. Bu bilinç ise, bir girişimcinin potansiyel tuzakları tanıyabilmesini, yetkilendireceği kişileri seçebilmesini ve iş yönetiminde daha iyi yollar bulabilmesini sağlayan en güçlü gerçektir.<<<
2- Ne Kadar Rahatsız Olsanız da Konfor Bölgenizden Çıkmak İstemiyorsunuz
Serbest çalışan bir kişi olmak tahmin edilemeyecek bir durumdur. Rahat ve normal bir hayat istemek en doğal hakkınızdır. Pek çok insan iş hayatında istikrarı ve güvenliği seviyor olsa da, girişimciler uzun vadede istedikleri yaşamı elde edebilmek için kısa vadeli belirsizlikleri kabul eder ve sabırla beklerler.
>>>Sadece “Çalışan olma zihniyetine” sahip biri, sahnenin diğer tarafında neler döndüğünü merak eden bir izleyiciden başka bir şey değildir. ‘’Kendi işinin sahibi’’ olabilen bir girişimci ise, sahnenin diğer tarafına geçmek için çeşitli eylemler üstlenen bir modeldir.<<<
3- Belirsizliklerden Uzak Duruyorsunuz
Kendi işine sahip olmaktan ve bununla birlikte gelecek olan aksaklıklardan korkan insanlar elbette vardır. Girişimciler de belirsizlikleri sevmiyorlar. Ancak bunu geçici bir şey olarak kabul ediyor ve işletmelerinin kısa vadede somut sonuçlar üretmesini umuyorlar.
>>>İşin kurulması sırasında katlanılan acılar geçicidir, hiçbir şey yapmadan beklemek ve kendinizi köreltmek ise acının en sert yüzünden başka bir şey değildir.<<<
4- Olası Başarısızlığı Hayatınızın Sonu Gibi Düşünüyorsunuz
İnsanlar doğal olarak başarısızlıkları sevmezler. Fakat insanların geneli de olası başarısızlıklarında kendilerini tam anlamıyla ortaya koymazlar. Ya kaçarlar ya da yaralı olarak hayatlarına devam ederler. Usta bir girişimci, en kötü durum senaryolarını dahi düşünerek bu riski alır ve “hayatta kalma stratejisi” oluşturur. Endişelenmeyi ve göreceli olmayı tüm insanlık olarak bırakmalıyız.
>>>İşiniz ya da hayatınız hiç fark etmez, mümkün olan en kötü senaryoları dahi incelemeli ve başarısızlık korkusuyla değil, baş edebilme arzusuyla yürümelisiniz.<<<
5- Kriz Kavramını Yanlış Anlıyorsunuz
‘’Bir iş kurmak için doğru zaman değil, kriz içerisindeyiz’’. Olsun ya da olmasın. Her şeye rağmen dünya dönmeye ve zaman da geçmeye devam ediyor ve aynı zaman içerisinde de her kriz ortamı yeni fırsatları doğuruyor. Girişimciler ise bu durumu en ideal şekilde yönetebilme becerisine sahip oldukları için ve kriz ortamında doğan her an fırsatı sahiplenebiliyor. Bunu şu şekilde düşünebilirsiniz: